Kayropraktik, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul ediliyor ve 89 ülkede de uygulanıyor. Malum sinir sistemi beyinden başlayıp, vücuda dağılmadan önce omurgadan geçiyor. Bu iletişim ağı çok kritik. Uyku, sindirim ve bağışıklık sistemi, fiziksel koordinasyon sağlama gibi fonksiyonları kontrol ediyor. Dolasıyla omurgadaki bir eğrilik ve şekil bozukluğu, beyinle vücut arasındaki iletişim ağında kopukluk yaratıyor. İşte kayropraktik uzmanları burada devreye giriyor. Omurgadaki doğal olmayan eğrililiklere elle müdahale ederek vücuda fonksiyonlarını kontrol etme becerisini yeniden kazandırıyor.
Yöntemin anahtar kelimelerinden biri de ‘sublüksasyon’. Yani; omurlarda oluşan, sinir ve hareketi etkileyebilen eksen bozukluklarına verilen isim. Kayropraktikle omurga, kalça ve ilgili eklemlerdeki sublüksasyonlar düzeltilerek tedavi ediliyor.
STRES KAYNAKLI SORUNLAR
Kayropraktik kırık, spinal kord tümörü ve enfeksiyon dışındaki hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. İlk muayene yaklaşık bir saat. Gözleme ve dokunmaya yönelik değerlendirmelerin yanı sıra, omurganın filmleri çekiliyor. Omurga bölgesinde ısıyı ölçerek sinir sistemindeki bozukluğu tespit etmek amacıyla özel cihazlar kullanılıyor. İlk muayenede elde edilen tüm bilgiler, ortopedik ve nörolojik bulgular, gerekirse laboratuvar testleri bir arada değerlendiriliyor. Hastanın kayropraktik uygulaması için uygun olup olmadığı belirleniyor. Omurgada tedavi edilecek alan saptanıyor. Eller kullanılarak mevcut eklem harekete geçiriliyor. Böylece sıkışmış sinirlerin üzerindeki baskı ortadan kaldırılıyor. Seansların süresiyse ortalama 15 dakika.
Tedavinin ilk aşamasında hasta rahatlama ve hafifleme hissediyor. Aynı zamanda beldeki veya boyundaki ağrılarda azalma oluyor. İkinci aşamada omurganın biyomekaniği değişiyor. Son aşamadaysa hasta iyileştikten sonra omurgası zaman zaman kontrol ediliyor. Bu aşamalarda gerekirse ilaç ve fizik tedaviyle de uygulanabiliyor. Özellikle bel, sırt ve baş ağrısı; sinir sistemiyle ilgili olduğu için stresten kaynaklanan sorunlarda iyi sonuç veriyor. Ayak, diz, omuz ve diğer eklem hastalıklarına da faydası var. Ama hastalar en fazla bel ve boyun ağrıları için yardım alıyor.
KAHVE VE ŞEKER SİNİRE BASKIYI ARTIRIYOR
Bbeslenmenin omurga ve sinir sistemi sağlığıyla da ilişkili olduğunu hatırlatmadan edemiyor: “Vücudun sağlıklı çalışabilmesi için beslenmeye de özen göstermeli. Yerinden kayan omurun etrafındaki sinirde baskı oluşur. Kahve ve şekerse bu baskıyı artırır. Sebze ve meyvenin tazesi tehcih edilmeli. Ayrıca kaslar için proteinler çok önemli. Tedaviden sonra omurgadan kasa salınan laktik asidin atılması için günde en az 2-2.5 litre su içmekte yarar var.
Henüz tedavi başlangıcında bile etkisi gözleniyor
Kayropraktik tedavi seansları ilk muayeneden sonra başlıyor. Her bir seans yaklaşık 15 dakika sürüyor. Hastanın sorununa göre de tedavi süresi değişiyor. Tedavinin gerekliliğine göre, manipülasyon tedavinin yanı sıra, gerekirse ilaç tedavisi veya fizik tedavi de uygulanıyor. Hastanın durumuna göre seanslar haftada bir, ayda bir ve üç ayda bir olmak kaydıyla değişiyor. Hastanın yaşı, mesleği, beslenmesi, gündelik hayatındaki hareketliliği gibi etkenler de seansların sayısı ve sıklığında önemli rol oynuyor.
Tedavinin başlanmasıyla birlikte, ilk aşamada hasta rahatlama ve hafifleme hissediyor. Aynı zamanda beldeki veya boyundaki ağrılarda azalma görülüyor. İkinci aşamada omurganın biyomekaniği zamanla değişiyor. Üçüncü aşamada ise hasta stabilize olduktan sonra omurgası zaman zaman kontrol ediliyor. Böylece hasta daha sağlıklı yaşıyor ve yaşam kalitesi de yükseliyor.
FITIK VE AŞAMALARI
OTURUŞ BOZUKLUĞU BEL AĞRISINA ETKİLERİ