Hayır hacamat dışardan bakıldığında sanki çok korkulacak birşeymiş gibi gelsede aksine acısı olmayan bir tedavi yöntemidir. Bunu yakınlarınızdan yaptıran varsa sorabilirsiniz veya yaptırıp kendinizde görebilirsiniz.
Hacamatın hiç bir yan etkisi olmayıp aksine şifası çok fazladır.
Hacamat yaptırmadan önce fazla yemek yememiş olmanız gereklidir ne çok ac nede çok fazla tok olmanız gereklidir örneyin saat öglen 1 de hacamat yaptıracaksanız 11 de kahvaltınızı bitirmiş olmalısınız
Kiraz yemeden önce denmesinin nedeni kiraz kanı sulandırdıgı için kan akışkanlıgı fazla olma ihtimalinden dolayıdır yoksa başka bir nedeni yoktur.
Bize gelen hastaların sayısı o kadar çokki bu hastalıktan dolayı malesef günümüz şartları nedeniyle insanlar ruhsal bir çöküntü içersine giriyorlar. Allah.c.c hepimizin yardımcısı olsun inşallah evet bu hastalığı allahın izni ile hiç bir ilaç kullanmadan 3 veya 4 seansta % 80 % 90 oranlarda bu hastalığı Allah'ın izni ile bu hacamat tedavisiyle iyileştiriyoruz bu konuda sizlere bir çok örnek gösterebilirim.
Bu zamana kadar bize bu şikayetle gelen hastaların hepsinde % 100 iyileşme saglanmıştır. Bazısında 1 seansta % 100 yüzlük sonuç elde edilmiştir. Bazısında da 2.seansta % 100 de yüzlük başarı elde edilmiştir.
Evet panik atak hastalarımızda ilk seansta % 50 başarı sağlamaktayız. İyileşme sürecini takip ederek 2 veya 3 seansta % 100 başarı elde etmekteyiz.
Hacamat muazzam derecede bağışıklık sistemini güçlendirmekte öyle ki hacamatı vücudun ilgili noktalarına yapılınca vücut birden bire bir harekete geçip muazzam bir derecede çökmüş olan bağışıklık sistemini tekrardan harekete geçirmektedir. Bunu akapunkturlada yapmaktadırlar ama bu hacamatın ilk önce sünnet derecesi vardır. Daha sonrada akapunkturdan daha fazla etkisi olmaktadır çünkü akapunktur sadece o noktaları uyarmaktadır. Ama hacamat hem vucuddaki sinir sistemlerini uyarmaktadır hemde vucudumuzda bulunan pıhtı yani işlevini yitirmiş olan kanı dışarı atmaktadır o nedenledir ki hacamat akapunktur tedavisinden 70 kat daha etkili bir yöntemdir.
Evet bu saymış olduğunuz rahatsızlıklara hacamatın büyük etkisi vardır. Özellikle kalp ve baş kısımlarından yapılan hacamat bu rahatsızlıklara muazzam derecede etki etmektedir. Bazı alimler baştan yapılan hacamatın 50 yıllık kökleşmiş olan sihir büyü gibi şeyleri def edildiği söylenmektedir.
Kas ağrılarının hepsini % de 100 lük bir oranla ilk seansta hacamat tedavisiyle iyileşmektedir bunun etkisini daha yapılır yapılmaz hissedebilirsiniz.
Sırt bölümdeki sivilcelerin hacamat tedavisinden sonra iyileşme oranı hemen hemen ilk seansta % de 100 dür bu bazılarında 1 kaç seans sonrada görülebilir hacamat yapıldıktan 1 2 hafta sonra muazzam derecede sırtınızdaki sivilcelerin iyileştiğini göreceksiniz.
Eklem ağrıları ve romatizmal hastalıklarda hacamatın etkileri şaşırılacak kadar etkilidir. Ama şunu da söylemek gereklidir ki yaşı ilerlemiş kişilerde romatizmal hacamat tedavisinde çok yüksek sonuçlar alınmamaktadır. Ama genç kesimlerde bu tedavi çok iyi sonuçlar vermektedir.
Evet günümüz tıpı maalesef bu hastalıklara sadece bir kaç ilaç verip geçiştirmektedir ve bu işlem sadece hastayı oyalamaktan başka bir şey değildir. Evet hacamatla sinüzit ve migren hastalıkları olsun çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Bu bazılarında % 50 ve % 100 gibi kişiye göre değişmektedir ve hastalığın derecesine göre değişmektedir sinüzit ve migrende ilk seansta etkilere görülmektedir ama 2 ve daha sonraki seanslarda çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır.
Evet insanların en çok sormuş oldukları soru budur. Normal kan vermek atar damar ve toplar damarlardan gerçekleşmektedir. Bu işlem sadece oradan akan kan akışını temizlemektedir. Ama hacamatla yapılan işlem çok farklıdır hacamat kılcal damarlardan yapılmaktadır. Damarlarımız şöyle düşünürsek atar damar bir otoban gibi toplar damarda cadde gibidir ama kılcal damarlar çok dar sokaklar gibidir yani burada kan çok fazla hareket etmemektedir. Bu netice itibari ile oradaki kanlar işlemini yitirmekte ve kılcal damarlardaki kan hücreleri ölmektedir. İngiliz kraliyet ailesi hastanesinin yapmış olduğu bir açıklamaya göre hastalıkların % 80 lik bir kısmı kılcal damarlardaki kan hücrelerinin işlevlerini yitirmiş olmalarındandır denilmektedir. Bu netice itibari ile kızılay’ a verilen kan ile hacamat arasında çok büyük farklılık vardır.